Dijital Yalnızlık
Teknoloji insanları yakınlaştırıyor gibi görünse de, aslında kalabalıklar içinde daha derin bir yalnızlığa sürüklüyor. Gerçek bağ kurmanın yerini sanal bağlantılar alınca, dijital yalnızlık kaçınılmaz hale geliyor.

Psk.Beyza Turgut
senbiryazarsin@gmail.com -Kalabalıklar İçinde Sessizlik
Telefon ekranına bakarken kalabalıkların içinde olduğunuzu hissedersiniz. Binlerce takipçi, yüzlerce mesaj, sayısız bildirim… Ama bir an gelir, ekran kapanır ve odada tek başınıza kaldığınızı fark edersiniz. İşte tam da burada başlar dijital yalnızlık.
Bağ Kuramayan Bağlantılar
Gelişen teknoloji aslında insanları birbirine bağlamayı vaat ederken, paradoksal biçimde yalnızlık duygusunu daha da derinleştiriyor. Çoğu danışanımın cümlelerinde benzer bir vurgu duyuyorum: “Herkesle konuşuyorum ama kimseyle bağ kuramıyorum.”
Fiziksel Yakınlık, Duygusal Uzaklık
Günümüzde insanlar fiziksel olarak hiç olmadığı kadar bağlı, ama duygusal olarak hiç olmadığı kadar uzaklar. Bir fotoğrafın altına yazılan yorumlar, insanlara kısa süreli bir dopamin patlaması yaşatabiliyor ama gerçek bir bakışın, sıcak bir ses tonunun, samimi bir dokunuşun yerini asla tutmuyor.
Görünür Ama Görülmeyen İnsanlar
Dijital yalnızlık, aslında en çok da “görünüyor ama görülmüyor” hissiyle kendini belli ediyor. İnsan, hikâyelerini paylaşıyor, anlarını sergiliyor ama çoğu zaman ruhunu saklıyor. Herkes orada, ama kimse gerçekten orada değil. Belki de sorun, onu yanlış yerde aramamızda. “Bağlantı” ile “bağ” arasındaki farkı unuttuk. Birbirimize sürekli bağlanıyoruz ama bağ kuramıyoruz. Çünkü bağ kurmak; güven, süreklilik ve duygusal derinlik gerektiriyor. Bu olmadığında kişi kalabalıklar içinde dahi kendini görünmez hissedebiliyor.
Basit Ama Güçlü Bir Çözüm
Çözüm ise çoğu zaman düşündüğümüzden daha basit: Telefonu bir kenara bırakıp gerçek bir dostla kahve içmek, bir yakınımıza sadece “nasılsın?” demek ya da yan yana susabilmenin huzurunu hatırlamak…
Gerçek Işık Gözlerdedir
Ve unutmamak gerekir ki, ekranların ışığı hiçbir zaman bir insanın gözlerindeki ışığın yerini tutmaz.