Eğitimin Gerçek Anlamı
Eğitim… Kulağa basit bir kelime gibi geliyor. Ama içinde bir toplumun umudunu, bir çocuğun hayalini, bir öğretmenin emeğini, bir annenin duasını barındırıyor. Biz eğitimi çok uzun yıllardır “okula gitmek” zannettik. Oysa eğitim sadece sıralarda değil, sokaklarda, evlerde, hatta bir çocuğun gözlerinde saklıydı.
Bugün hâlâ pek çok çocuk için eğitim, sadece sınav demek. Net demek. Test kitabı demek. Oysa gerçek eğitim; sormayı, sorgulamayı, çözüm üretmeyi, empati kurmayı, hayal etmeyi ve hayata anlam katmayı öğretmelidir. Ne yazık ki sistem, çocuklara başarıyı ezberletiyor, bilgiyi değil. Sınavdan 100 alan çocuk alkışlanıyor, ama düşen arkadaşını kaldıran çocuk çoğu zaman fark edilmiyor. Bir çocuğa en zor problemi çözdürebiliriz, ama kalbinde insan sevgisi yoksa bu eğitim eksiktir. Matematik formüllerini ezberletiriz, ama hayatı anlamayı öğretmezsek eğitim amacını kaybeder. Çünkü eğitim, sadece bilgi yüklemek değil; o bilgiyi doğru yerde kullanmayı da öğretmektir.
Öğretmenlerimiz ve Sessiz Emekleri
Öğretmenlerimiz... Sınıfa sadece müfredatla değil, umutla, sabırla ve yürekle giriyorlar. Kimi zaman kendi sorunlarını kapının dışında bırakıp, içeri girdiğinde öğrencisine gülümsemeyi görev biliyor. Eğitim sadece öğretmenle olmaz, ama onsuz hiç olmaz. Onların emeğini, sesini ve yorgunluğunu görmek zorundayız.
Veliler ve Gerçek Işıltı
Veliler… Eğitimin ortağı. Ama çoğu zaman sadece notlara, karneye odaklılar. Halbuki bir çocuğun gelişimini sadece karnedeki rakamlar değil, gözlerindeki ışıltı anlatır. “Bugün ne öğrendin?” sorusunu sadece akademik olarak değil, “Bugün ne hissettin? Neyi merak ettin?” diye de sormalıyız.
Sistemsel Dönüşüm Şart ve Hayatın Sınavı
Ve sistem… Eğitimde gerçek dönüşüm, sadece kitap değiştirmekle değil; bakış açımızı, önceliklerimizi ve insan anlayışımızı değiştirmekle olur. Ezber bozan değil, zihin açan; kıyaslayan değil, destekleyen; yarışa sokan değil, potansiyeli keşfeden bir sistem hayal etmeliyiz.
Eğitim, sadece öğretmek değildir. Eğitim, insan yetiştirmektir. Karakter, sorumluluk, empati, özgüven, eleştirel düşünme, çözüm üretme… Bunlar da en az matematik kadar önemlidir. Belki de daha çok.
Çünkü günün sonunda hayata karşımıza çıkan en büyük sınav, ne LGS, ne YKS, ne de KPSS'dir… Hayattaki en büyük sınav, insan kalabilmektir.
