Kimse görmüyor, kimse duymuyor… ama sen taşıyorsun.
Ve ne garip ki en ağır yükler, dışarıdan değil, çoğu zaman içeriden geliyor:
Kendi kendimize söylediğimiz cümleler, gizli korkular, haksız yargılar.
Ama bilmen gereken çok basit – ve bir o kadar unuttuğumuz – bir gerçek var:
Sen düşündüklerinden daha güçlüsün.
Evet, bazen işler yolunda gitmiyor.
Bazen motivasyonumuz dibe vuruyor, hatta içimizdeki ses bile bizi desteklemek yerine köşeye sıkıştırıyor.
Ama işte tam o anlarda küçük bir adım mucizeler yaratabiliyor.
Bir şeyler kötü gidiyor diye, sen kötüsün demek değildir.
Zorlanıyor olman, başarısız olduğun anlamına gelmez.
Yavaş ilerlemen, durduğun demek değildir.
Bazen tek ihtiyacın olan şey, kendine şöyle demektir:
“Bugün her şeyi mükemmel yapmak zorunda değilim. Sadece denemeye devam edeceğim.”
Her sabah yeni bir ihtimaldir.
Güne yorgun başlayabilirsin, aklın karmakarışık olabilir; ama içinde hâlâ yepyeni bir enerji taşıyorsun:
Hayatı değiştirebilecek gücü.
Küçük bir adım at bugün—korkmadan, utanmadan, acele etmeden.
Kendine nazik davran, çünkü bu yolun en değerli yolcusu sensin.
Ve unutma: En büyük dönüşümler, bir anda değil, küçük cesaret kırıntılarıyla başlar.
Belki bugünün en güzel başlangıcı şu cümle olabilir:
“Kendime bir şans daha veriyorum.”
Hazırsan, hayat da buna hazır.
