Her annenin içinde kimsenin bilmediği, dışarıdan fark edilmeyen koca bir dünya vardır. Bu dünya çoğu zaman bir günlüğün sayfalarına sığmaz; bazen uykusuz gecelere, bazen bir tebessüme, bazen de gözlerden saklanan bir nefese gizlenir. Bir annenin günlüğü, aslında bir ömürlük fedakârlığın sessiz kayıtlarıdır.
Başlangıç: Kalpte Mayalanan Sevgi
Bu günlükte ilk sayfalar doğumla değil, anne olma hissinin yavaş yavaş kalpte mayalanmasıyla başlar. Bir kelime, bir ultrason görüntüsü, belki ilk tekme… Her satır umutla, heyecanla ve bilinmez bir sevgiyle doludur. Anne, o andan itibaren hayatının eksenine küçük bir kalbi yerleştirir.
Görünmez Yükler ve Lekeli Sayfalar
Günlük ilerledikçe, satır aralarına yorgunluk sızmaya başlar. Ama bu yorgunluk sıradan değildir; gecenin bir vakti uyanıp ateş ölçen, sabaha karşı ninni söyleyen, evle işi aynı anda toparlamaya çalışan bir yorgunluktur. Dışarıdan kimsenin görmediği ama bir annenin omuzlarında taşıdığı görünmez yükler vardır. Günlüğün bazı sayfaları lekelenmiştir; belki dökülen bir çorbanın izidir, belki uykusuz gecelerin çayından kalan halka.
Dua ile Mühürlenen Her Gün
Bir annenin günlüğünde en çok dua vardır. Çocuğunun geleceği için edilen sessiz yakarışlar, hayırlı arkadaşlar, hayırlı öğretmenler, hayırlı bir yol için dilenen dilekler…. Anne, her günü dua ile mühürler. Çünkü bilir ki onun en büyük gücü, kalbinin içindeki o derin bağlılıktır.
Elbette günlüğün bazı bölümleri kimseyle paylaşılmaz. Orada annenin kırgınlıkları, bazen tükenmişlikleri, kimi zaman da "Acaba doğru mu yapıyorum?" kaygısı vardır. Anneliğin en çetin yanı da budur: Hem kendi iç mücadelesi hem de dış dünyanın bitmek bilmeyen beklentilerini sırtlanmak. Fakat yine de sabah olduğunda aynı şefkatle çocuğunu gülümseyerek karşılayan bir güç bulur içinde.
En Kıymetli Kitap
Ve günlüğün en güzel sayfaları… Çocuğun ilk "anne" deyişi, ilk adım, ilk karne, ilk başarı, ilk sarılış…. Bir annenin gözünden değersiz tek bir an yoktur. Her an, hayatının bir köşesine minik bir inci gibi yerleşir.
Aslında bir annenin günlüğü, dünyadaki en kıymetli kitaptır. Çünkü içinde sevginin, sabrın, fedakârlığın, merhametin ve duanın izleri vardır. Hiçbir zaman yayımlanmaz, çoğu zaman kimse okumaz. Fakat nesilleri yetiştiren o görünmez emek, toplumun en sağlam temelini işte bu satırlarda bulur.
Belki her annenin bir günlüğü olmayabilir. Ama her annenin bir hikâyesi vardır. O hikâye, yazılmasa da, her çocuğun kalbinde ömür boyu okunur.
