Size sorsam, “Sevilmek nedir?” diye… Eminim herkes farklı cevap verir. Çünkü herkesin ihtiyacı farklıdır.
Kimisi için sevilmek, hediyeler almaktır. Kimisi için olduğu gibi kabul edilmek… Kimisi derdini paylaşabileceği birini ister, kimisi de ortak eylemler yapacak bir yol arkadaşı arar.
Bu sorunun cevabını bulmak aslında çok basit:
“Bana kim, ne yaparsa sevilmiş hissederim?”
Yani önce başkasının ne yapmasını istediğimizi fark ederiz, sonra aslında aynı şeyi kendimize yapmadığımızı görürüz.
Şimdi odağımızı biraz kendimize çevirelim. Soru şöyle olsun:
“Ben kendime ne yaparsam sevilmiş olurum?”
Mesela, “Kendime kahve almak beni mutlu eder” diyorsanız, muhtemelen başkası size kahve aldığında da sevilmiş hissedersiniz. Ama eğer bu ihtiyacınızı kendiniz de karşılıyorsanız, o zaman başkasının size kahve getirmesini beklemek zorunda kalmazsınız. Böylece sevgi arayışınızı sadece dışarıya bağlamamış olursunuz.
İşte bu noktada anlıyoruz ki: Sevilmek yalnızca başkalarından gelen bir şey değil, kendi içimizden de tamamlanan bir şeydir. İhtiyaçlarınızı fark edip kendiniz için yerine getirdiğinizde, kendinizi daha samimi ve gerçek bir şekilde sevmeye başlarsınız.
Bu da ruh halinize yansır: Daha olumlu düşünürsünüz, aynaya baktığınızda kendinizi daha güzel ya da yakışıklı hissedersiniz. Düşünceleriniz davranışlarınıza, davranışlarınız ise çevrenize yansır. Siz kendinize şefkatle yaklaştıkça, insanlar da size aynı şekilde yaklaşır.
Özetle: Sevilmek için önce kendinizi sevmeyi öğrenmeniz gerekir. Gerisi çorap söküğü gibi gelir.
Unutmayın, hepiniz özelsiniz ve kendinizi sevmeyi hak ediyorsunuz.
Sevgiyle kalın.