Saçlarımız, yalnızca dış görünüşümüzü değil, sağlığımızın aynası olma özelliğini de taşır. Kimi zaman doğum sonrası süreç, kimi zaman kansızlık ya da tiroid sorunları saçlarımızı yıpratabilir. Ancak altında herhangi bir sağlık sorunu yoksa, saçlarımızın sağlığı büyük ölçüde beslenme şeklimizle ilgilidir. İşte mutfağımızdan saç tellerimize uzanan yolculukta dikkat etmemiz gereken birkaç küçük ama etkili alışkanlık…
Yumurtanın Gücü
Herhangi bir sağlık engeliniz yoksa, günde bir yumurta tüketmek saç sağlığına büyük katkı sağlar. İçerdiği çinko, demir ve B12 vitamini, saçların uzamasında önemli rol oynar.
Havuçtan Gelen Destek
A vitamini bakımından zengin havuç, sebum üretimini dengeler. Böylece saç derisinin doğal yapısı korunur, onarım süreci hızlanır.
Kuruyemişlerin Parlak Dokunuşu
Fındık ve ceviz gibi yağlı tohumlar, E vitamini deposu olmalarıyla dikkat çeker. Kan dolaşımını hızlandırarak saçların beslenmesini sağlar, parlaklık verir ve nem dengesini korur.
Ispanağın Sessiz Gücü
Kalsiyum, folik asit, demir ve K vitamini bakımından zengin ıspanak, saç sağlığının gizli kahramanıdır. Özellikle çiğ tüketildiğinde vitamin ve mineral kaybı en aza iner.
Avokadonun Dayanıklılığı
B5 vitamini açısından güçlü bir kaynak olan avokado, saç tellerini kuvvetlendirir. Ancak yağ oranı yüksek olduğundan ölçülü tüketmek gerekir.
Denizden Gelen Canlılık
Omega 3 açısından zengin deniz ürünleri, saç derisini canlandırarak köklerin daha güçlü olmasına katkı sağlar.
Yoğurtla Doğal Çözüm
Yoğurt, içerdiği pantotenik asit sayesinde saç incelmesini ve dökülmesini önlemede yardımcıdır.
Sonuç olarak, güçlü ve sağlıklı saçların yolu yalnızca şampuanlardan ya da dışsal bakımdan geçmez. Saç sağlığının gerçek sırrı soframızda gizlidir. Yumurtadan ıspanağa, avokadodan yoğurda kadar uzanan bu besinler, saç tellerimize hayat verir. Unutmayalım ki sağlıklı saç, sağlıklı yaşamın da bir yansımasıdır.
Diyetisyen Sümeyye Soybakıcı