Ekmek Gerçekten Suçlu mu?
Belki siz de bu cümleyi kuruyorsunuz ya da çevrenizde sık sık duyuyorsunuz:
“Ekmek yemiyorum ama kilom gitmiyor.”
Ekmek yemek, adeta kötü bir alışkanlık gibi görülüyor. Çoğu kişi bunu övünerek dile getiriyor.
Ama gelin biraz düşünelim. Ekmek yerine leblebi, patates, yulaf, kestane veya mısır yiyorsanız, gerçekten ekmeği hayatınızdan çıkarmış oluyor musunuz? Unutmayın, bunların da özünde “ekmek” olduğunu söyleyebiliriz.
Atalardan Gelen Bir Miras
Buğday ve ekmek, atalarımızdan bize kalan bir mirastır. Tüketimini tamamen reddetmek yerine, ne kadar ve nasıl tüketmemiz gerektiğini düşünmek çok daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.
Günümüzde ekmek alternatifleri çoğaldı ama bir yandan da hareketliliğimiz azaldı. İşte asıl sorun da burada gizli.
Hangi Ekmeği Tercih Etmeli?
Glisemik indeks değerlerine baktığımızda, beyaz ekmek ile tam buğday ekmeğinin kan şekerini yükseltme hızı neredeyse aynıdır.
Asıl fark, tam tane tahıllı ekmekler ile ortaya çıkar. Daha az öğütülmüş unlardan yapılan, tahılları tam halde içeren ekmekler, kan şekerini daha dengeli yükseltir ve tercih edilmesi gerekir.
Atalık Tohumlara Sahip Çıkmak
“Buğdayın genetiğiyle oynandı, kromozom sayısı değişti.” diyebilirsiniz.
O hâlde yapmamız gereken, atalık tohumlara sahip çıkmak ve buğdayın doğal hâlinden yapılan ekmekleri tercih etmektir.
Sonuç
Ekmek, tek başına bir düşman değildir. Önemli olan ekmeğin türü ve miktarıdır.
Doğru ekmeği, doğru miktarda tüketmek; onu hayatımızdan tamamen çıkarmaktan çok daha sağlıklı bir seçim olacaktır.