Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Yazar Filiz Erel Tegge
Köşe Yazarı
Yazar Filiz Erel Tegge
 

Matrixten Çıkış: Vizyonla Gelir

Matrix… Çoğu insanın zihninde yalnızca bir film sahnesiyle canlansa da, aslında yaşamın görünmez bir rahminde yaşadığımız gerçeğini simgeler. İnsan önce anne rahminden (matrix, Latince’de rahim demektir) doğar, sonra da dünyada kendini ayrı sandığı için zihninin hapishanesine, yani kendi matrixine düşer. Kendi zincirlerini fark etmeden yaşamaya devam eden insan, aslında bu görünmez duvarların içinde dolanıp durur. Peki, bundan çıkış mümkün müdür? Evet. Çıkış vizyonla mümkündür. Vizyon, kelime anlamıyla “görüş”tür. Ama burada kast edilen, sıradan bir görüş değil; saf algının ışığıyla gelen yüksek bir idraktir. Sessizlikte duyabilmek, dinginlikte her şeyin saklı olduğunu bilmek… Teslimiyet içinde olmak ama pasif değil, aktif bir bilince sahip olabilmektir. İçsel gözle görülen bu derin hakikat, bizi sınırlı algıdan sınırsız algıya taşır. Bugünün dünyasına bakın. Gezegen, insanlığın mevcut bilincine tepki veriyor. Depremler, fırtınalar, sosyal çalkantılar… Bunların hiçbiri tesadüf değil. Felaket gibi görünen bu olaylar, aslında birer uyarı zili, insanlığı uyandırmak için çalınan bir davettir. Çağrı nettir: Kendi öz ışığımıza, birlik bilincine dönmeliyiz. Kurtuluşun yolu, önce kişinin kendi içini aydınlatmasından geçer. Atomik boyutta her zerrede ayrılık bilincini sona erdirdiğimizde, evrensel birliği yeniden hatırlarız. Ayrılık bilincini aşan insan, eski yöntemlerle çözüm aramak yerine yeni vizyonlara açılır. Artık yalnızca bireysel bir akılla değil, Evrensel İlahi Zihin’le buluşmuş bir bilinçle hareket eder. İşte gerçek dönüşümün kapısı tam da burada açılır. Bu kapıdan geçen insan için hayat değişir. Çıkmazlar, korkular, bilinmezler yeni bir ışıkla anlamını kaybeder. Olumsuzlukla korkutmak yerine, olumluya davet eden bir varlık haline gelir. Yüksek duygulara yönelir. Sevgiyle dolu insanlarla bir araya geldiğinde, hüzünlerin nasıl sevince dönüştüğünü fark eder. Unutmayalım: Faydasız şeylerle uğraşan, faydasız bir gelecek inşa eder. O yüzden cevabı başkalarında değil, önce kendi içimizde aramalıyız. Dünyanın düzeni değişecekse, bu sevginin gerçeğini kavramakla mümkün olacaktır. Yeni bir dünyanın temeli, bizim gelişimimizle birlikte atılacak. İçimizdeki cevheri ortaya çıkarmak sandığımızdan daha yakındır. Önemli olan, zorlukların içinden kolaylaştırıcı yolları seçebilmektir. Bu kolaycılık değil; bilakis zorluğu aşabilen, umutla yoluna devam eden vizyoner bir bilinçtir. Çünkü vizyon, geleceği görmekten çok daha fazlasıdır. Vizyon, geleceği bugünden şekillendirme cesaretidir. Matrixten çıkış da işte burada başlar: Kendi içimizdeki sevgiyi, nefesi ve ilahi iradeyi birleştirdiğimizde. Bugün birlik bilincine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Dünya, din, dil, ırk ayrımı gözetmeden ortak bir matrixi yenmek zorunda. Bunun için tek ihtiyacımız olan, büyük vizyoner Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerinde saklıdır: “Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur.”  
Ekleme Tarihi: 04 Ekim 2025 -Cumartesi

Matrixten Çıkış: Vizyonla Gelir

Matrix… Çoğu insanın zihninde yalnızca bir film sahnesiyle canlansa da, aslında yaşamın görünmez bir rahminde yaşadığımız gerçeğini simgeler. İnsan önce anne rahminden (matrix, Latince’de rahim demektir) doğar, sonra da dünyada kendini ayrı sandığı için zihninin hapishanesine, yani kendi matrixine düşer. Kendi zincirlerini fark etmeden yaşamaya devam eden insan, aslında bu görünmez duvarların içinde dolanıp durur.

Peki, bundan çıkış mümkün müdür?
Evet. Çıkış vizyonla mümkündür.

Vizyon, kelime anlamıyla “görüş”tür. Ama burada kast edilen, sıradan bir görüş değil; saf algının ışığıyla gelen yüksek bir idraktir. Sessizlikte duyabilmek, dinginlikte her şeyin saklı olduğunu bilmek… Teslimiyet içinde olmak ama pasif değil, aktif bir bilince sahip olabilmektir. İçsel gözle görülen bu derin hakikat, bizi sınırlı algıdan sınırsız algıya taşır.

Bugünün dünyasına bakın. Gezegen, insanlığın mevcut bilincine tepki veriyor. Depremler, fırtınalar, sosyal çalkantılar… Bunların hiçbiri tesadüf değil. Felaket gibi görünen bu olaylar, aslında birer uyarı zili, insanlığı uyandırmak için çalınan bir davettir. Çağrı nettir: Kendi öz ışığımıza, birlik bilincine dönmeliyiz.

Kurtuluşun yolu, önce kişinin kendi içini aydınlatmasından geçer. Atomik boyutta her zerrede ayrılık bilincini sona erdirdiğimizde, evrensel birliği yeniden hatırlarız. Ayrılık bilincini aşan insan, eski yöntemlerle çözüm aramak yerine yeni vizyonlara açılır. Artık yalnızca bireysel bir akılla değil, Evrensel İlahi Zihin’le buluşmuş bir bilinçle hareket eder. İşte gerçek dönüşümün kapısı tam da burada açılır.

Bu kapıdan geçen insan için hayat değişir. Çıkmazlar, korkular, bilinmezler yeni bir ışıkla anlamını kaybeder. Olumsuzlukla korkutmak yerine, olumluya davet eden bir varlık haline gelir. Yüksek duygulara yönelir. Sevgiyle dolu insanlarla bir araya geldiğinde, hüzünlerin nasıl sevince dönüştüğünü fark eder.

Unutmayalım: Faydasız şeylerle uğraşan, faydasız bir gelecek inşa eder. O yüzden cevabı başkalarında değil, önce kendi içimizde aramalıyız. Dünyanın düzeni değişecekse, bu sevginin gerçeğini kavramakla mümkün olacaktır.

Yeni bir dünyanın temeli, bizim gelişimimizle birlikte atılacak. İçimizdeki cevheri ortaya çıkarmak sandığımızdan daha yakındır. Önemli olan, zorlukların içinden kolaylaştırıcı yolları seçebilmektir. Bu kolaycılık değil; bilakis zorluğu aşabilen, umutla yoluna devam eden vizyoner bir bilinçtir.

Çünkü vizyon, geleceği görmekten çok daha fazlasıdır. Vizyon, geleceği bugünden şekillendirme cesaretidir. Matrixten çıkış da işte burada başlar: Kendi içimizdeki sevgiyi, nefesi ve ilahi iradeyi birleştirdiğimizde.

Bugün birlik bilincine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Dünya, din, dil, ırk ayrımı gözetmeden ortak bir matrixi yenmek zorunda. Bunun için tek ihtiyacımız olan, büyük vizyoner Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerinde saklıdır:

“Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur.”

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ozgunbakis.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.