Yapay Zekâya Bakışımızı Ne Belirliyor?

İstinye Üniversitesi’nde yapılan araştırma, yapay zekâ bilgisi arttıkça korkuların azaldığını ve olumlu tutumların güçlendiğini ortaya koyuyor.
Korkular ve Soru İşaretleri
Günümüzde en çok konuşulan teknolojilerden biri yapay zekâ. Hızla gelişen bu alan, beraberinde pek çok soru işareti ve endişe de getiriyor. İşte tam da bu noktada, İstinye Üniversitesi Nörolojik Bilimler Araştırma ve Uygulama Merkezi’nden Dr. Öğr. Üyesi Gökçer Eskikurt ve ekibinin yaptığı çalışma dikkat çekiyor.
“Yapay Zekâyı Tanımak, Korkuları Azaltıyor”
Proje kapsamında yapay zekâ okuryazarlığı, yapay zekâya yönelik tutum, yapay zekâ kaygısı ve komplo teorilerine olan inançlar arasındaki ilişki incelendi.
Araştırmaya göre:
- Yapay zekâ hakkında daha fazla bilgi sahibi olan bireyler bu teknolojilere karşı daha olumlu tutum sergiliyor.
- Komplo teorilerine inancı yüksek olanlar ise yapay zekâya daha temkinli ve olumsuz yaklaşıyor.
Bilinçli mi, Bilinçdışı mı?
Dr. Gökçer Eskikurt çalışmanın aşamalarını şöyle özetliyor:
- İlk bölümde, yapay zekâ okuryazarlığı yüksek bireylerde olumlu tutum ve düşük kaygı gözlendi.
- İkinci bölümde, yapay zekâ ile değiştirilmiş portreler katılımcılara gösterildi ve beyin elektriksel aktiviteleri kaydedildi. Beynin, değiştirilmiş yüzlere orijinallerinden farklı tepkiler verdiği görüldü.
- Bundan sonraki aşamada ise şu soruya yanıt aranacak:
Kişi, beynin fark ettiği bu değişikliği bilinçli olarak mı algılıyor, yoksa bu durum bilinçdışında mı kalıyor?
Psikoloji ve Nörobiyoloji El Ele
Araştırma sonuçları, beynin yüzleri algılama biçiminin bilgi düzeyi ve bireysel tutumla doğrudan ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Bu çalışma:
- Yapay zekâya yönelik tutumun psikolojik ve nörobiyolojik temellerini gösteriyor.
- Yapay zekâ okuryazarlığının artırılmasının, toplumda daha sağlıklı ve dengeli bir bakış açısı geliştirilmesine katkı sağlayabileceğini işaret ediyor.
Sonuç olarak...
Yapay zekâ teknolojilerinin toplumsal kabulü, yalnızca mühendisliğe değil, psikoloji ve eğitime de bağlı.
Bilgi arttıkça korkular azalıyor; bilinç yükseldikçe sağlıklı bir gelecek perspektifi mümkün hale geliyor.