Modern Zihnin Çıkmazları ve Ruhun Sessiz Çığlığı
Prof. Dr. Hâmit Şener : Ruhunuzu dinlemeden yürürseniz, ayağınız takılır. Ama ruhunuza kulak verirseniz; yol sizin olur.
ozgunbakis soruyor, Prof. Dr. Hâmit Şener yanıtlıyor.
Zihinlerin gürültüsü içinde ruhun sesini kaybeden çağdaş insanı, modern psikolojinin kavşağında dinlenmeye çağıran bir söyleşi…
“Bu çağda insan ruhu susamış ama neye, bilmiyor...”
ozgunbakis:
Hocam, hepimiz koşuyoruz ama kimse nereye gittiğini bilmiyor gibi. Bu ruhsal karmaşanın sebebi nedir?
Prof. Dr. Hâmit Şener:
Çünkü insan sadece bedeniyle değil, ruhuyla da yürür. Bugünün insanı zihinsel olarak aktif ama ruhsal olarak çorak. Anlam boşluğu yaşıyor. Tüm bu telaş, aslında içimizdeki sessizliğin bastırılamayan yankısı.
“Teknoloji ilerledi ama ruh geri çekildi.”
ozgunbakis:
Sosyal medya çağında insanlar daha görünür ama daha yalnız. Bunu nasıl açıklarsınız?
Prof. Dr. Hâmit Şener:
Bu çağda “görünüyor olmak” çoğu zaman “var olmak” sanılıyor. Oysa insan görünmekle var olmaz; hissetmekle, anlamla var olur. Sosyal medya insanın gölgesini büyütüyor ama ruhunu beslemiyor. Zihin meşgul, kalp boş...
“Ruhun açlığı psikiyatriyle değil, anlamla doyurulur.”
ozgunbakis:
Peki bu boşluk hissi neden bu kadar yaygınlaştı?
Prof. Dr. Hâmit Şener:
Çünkü değerler aşındı. Aidiyet duygusu zayıfladı. İnsanlar kendini sadece başarıyla tanımlıyor. Oysa insanın öz değeri olmalı. İnsanın psikolojisi sadece terapiyle değil, anlamla ve inançla da güçlenir.
“Gençler kendilerini yarış pistine sokmasın.”
ozgunbakis:
Gençler ne yapmalı? Sürekli bir yerlere yetişme baskısı hissediyorlar…
Prof. Dr. Hâmit Şener:
Kendinizi başkalarının takvimine göre değil, kendi iç mevsiminize göre yaşayın. Her ruhun çiçek açma zamanı farklıdır. Ve şunu unutmayın: Huzur, kıyasın bittiği yerde başlar.
Röportajdan Notlar:
- Ruhsal boşluk modern çağın sessiz salgını.
- Teknolojik yoğunluk, anlam yoksunluğunu maskeleyemiyor.
- İnsan, yeniden kendine dönmedikçe huzura ulaşamayacak.
- Psikolojik sağlığın temeli: değer, aidiyet ve iç yolculuk.
- Gençler, yarış değil yön aramalı.
