Bağlanma Kuramı ve Koruyucu Ebeveynlik
Koruyucu ebeveynlik üzerine yapılan araştırmalar, çocukların bağımsızlık, özgüven ve bireysel gelişim süreçleri üzerinde derin etkiler bıraktığını göstermektedir. Bu konuda yazılmış önemli eserlerden biri John Bowlby’nin “Bağlanma ve Kayıp” serisidir.
Bowlby, güvenli bağlanmanın çocuğun duygusal sağlığı ve psikolojik dayanıklılığı açısından kritik olduğunu vurgular. Ancak koruyucu ebeveynlerin aşırı müdahaleci tutumları, çocuklarda kaygı ve stres yaratabilir. Çünkü bu çocuklar bağımsız deneyimler yaşamaktan yoksun kalır.
Aşırı Korumanın Bedeli
Ebeveynlerin bu süreçte çocuklarına rehberlik eden ancak onların bireysel sınırlarını tanıyan bir yaklaşım benimsemesi önemlidir.
Aşırı koruma, çocukların özgür iradeleriyle hareket etme becerisini zayıflatır.
Sevgi dolu bir yaklaşım ise duygusal güvenlik sağlayabilir.
Ancak çocukların kendi başlarına deneyim kazanma ve hata yaparak öğrenme süreçleri kısıtlanırsa, özgüven eksikliği, risk almaktan kaçınma ve sosyal çekingenlik gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
Doğan Cüceloğlu’nun Perspektifi
Doğan Cüceloğlu’nun “İçimizdeki Çocuk” adlı eseri, konuyu duygusal bir bakış açısıyla ele alır. Ona göre aşırı koruyucu ebeveynler, kendi çocukluklarında yaşadıkları travmalar nedeniyle çocuklarına fazla müdahaleci davranabilir.
Ebeveynlerin çocuklarına sağlıklı bir birey olma fırsatı tanıyabilmeleri için öncelikle kendi duygusal geçmişleriyle yüzleşmeleri gerekir. Çocuğun büyüme sürecinde hata yapmasına izin verilmesi ve bireysel kararlar almasına destek olunması, sağlıklı gelişim için hayati öneme sahiptir.
Son Söz
Cüceloğlu’nun önerisi nettir:
“Çocuğunuz sizin bir uzantınız değil, kendi kişiliği ve potansiyeliyle bir bireydir.”
Sevgi ve güvenle rehberlik ederken, aynı zamanda onların kendi yollarını bulmalarına izin vermek gerekir. Bu yaklaşım, çocukların kendine güvenen ve sorumluluk sahibi bireyler olmalarını sağlar.