Çocukluğun İzleri
“Eğer her şey çocukluk dönemiyle açıklanırsa, o zaman her şey bir başkasının kusuru olarak değerlendirilir. Ve insanın kendi sorumluluğunu üstlenme gücüne duyulan güven de küçümsenmiş olur.”
Çocukluk, hayatımızın temellerini atan dönemdir. İlk deneyimlerimiz, ilişkilerimiz ve aldığımız mesajlar kişiliğimizde iz bırakır. Bu izler bazen güven, bazen kuşku, bazen sevgi, bazen de eksiklik hissi olarak karşımıza çıkar. Peki, bu izler tüm hayatımızı belirler mi?
Kişilik Gelişimi ve Seçimlerimiz
Erikson’un kuramına göre kişilik, sadece çocuklukla sınırlı değildir. İnsan, yaşam boyunca yeni deneyimlerle şekillenir, olgunlaşır ve kendi seçimlerini yapma gücünü kullanabilir. Eğer her şeyi çocuklukla açıklarsak, kolayca “her şeyin sorumlusu başkası” düşüncesine sığınabilir ve kendi gücümüzü küçümseyebiliriz.
Güç, Bugün Attığımız Adımlarda
Oysa gerçek güç, geçmişi anlamakla başlar ama bugün attığımız adımlar, aldığımız sorumluluk ve verdiğimiz kararlarla büyür. Her yeni gün, kendimizi yeniden keşfetmek, iyileşmek ve kendi hikayemizi yazmak için bir fırsattır. Küçük bir farkındalık, zamanla büyük değişimlere dönüşebilir.
Köklerimizden Dallara
Geçmişimizi kabul etmek iyileştirir; kendi sorumluluğumuzu üstlenmek ise özgürleştirir. Hayat, köklerimizden beslenir ama dallarımızı biz büyütürüz. Ve unutmayalım ki, kökler güçlü olsa da, ağacın nasıl yükseleceği tamamen bizim elimizdedir.