Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Öznur Eker Uzman Sosyolog & Aile ve Evlilik Danışmanı
Köşe Yazarı
Öznur Eker Uzman Sosyolog & Aile ve Evlilik Danışmanı
 

Bunu Bir Daha Hissedecek Miyim?

İnsan duygulanımı, yalnızca bir anlık yaşantının değil; geçmiş deneyimlerin, bağlanma biçimlerinin ve ilişkisel örüntülerin bir toplamıdır. Duygular, zaman içinde biçim değiştirerek bireyin iç dünyasında süreklilik gösterir. Bu nedenle “artık hiçbir şeyi eskisi gibi hissedemeyeceğim” ifadesi, aslında duygunun yok oluşuna değil, dönüşümüne dair bir yanılgıyı yansıtır. Duygusal kayıplar, bireyin benlik bütünlüğünü geçici olarak sarsabilir. Özellikle bağlanma figürleriyle ilişkili kayıplar, kişinin güvenlik algısını zedeler; bu da “duygusal donma” veya “hissizleşme” olarak tanımlanan bir savunma tepkisini doğurabilir. Bu durum, travmatik yaşantıların ardından organizmanın kendini koruma biçimlerinden biridir. Ancak duygular bastırıldığında ortadan kalkmaz; bilinçdışında varlığını sürdürür ve farklı biçimlerde dışavurum bulur. Terapötik süreçte ya da içsel farkındalık yolculuğunda kişi, bastırılmış duygularıyla yeniden temas kurmaya başladığında, bu kez onları daha düzenlenmiş, daha bilinçli bir şekilde deneyimleme kapasitesi geliştirir. Dolayısıyla “Bunu bir daha hissedecek miyim?” sorusu, kaybın ardından duygusal sürekliliğe duyulan özlemi temsil eder. Cevap çoğu zaman “Evet”tir; ancak bu evet, aynı duygunun tekrarı değil, onun yeniden yapılandırılmış hâlidir. İyileşme, duyguların kaybolması değil, onların dönüştürülmüş bir biçimde yeniden hissedilebilmesidir.  
Ekleme Tarihi: 23 Ekim 2025 -Perşembe

Bunu Bir Daha Hissedecek Miyim?

İnsan duygulanımı, yalnızca bir anlık yaşantının değil; geçmiş deneyimlerin, bağlanma biçimlerinin ve ilişkisel örüntülerin bir toplamıdır.

Duygular, zaman içinde biçim değiştirerek bireyin iç dünyasında süreklilik gösterir. Bu nedenle “artık hiçbir şeyi eskisi gibi hissedemeyeceğim” ifadesi, aslında duygunun yok oluşuna değil, dönüşümüne dair bir yanılgıyı yansıtır.

Duygusal kayıplar, bireyin benlik bütünlüğünü geçici olarak sarsabilir. Özellikle bağlanma figürleriyle ilişkili kayıplar, kişinin güvenlik algısını zedeler; bu da “duygusal donma” veya “hissizleşme” olarak tanımlanan bir savunma tepkisini doğurabilir. Bu durum, travmatik yaşantıların ardından organizmanın kendini koruma biçimlerinden biridir.

Ancak duygular bastırıldığında ortadan kalkmaz; bilinçdışında varlığını sürdürür ve farklı biçimlerde dışavurum bulur. Terapötik süreçte ya da içsel farkındalık yolculuğunda kişi, bastırılmış duygularıyla yeniden temas kurmaya başladığında, bu kez onları daha düzenlenmiş, daha bilinçli bir şekilde deneyimleme kapasitesi geliştirir.

Dolayısıyla “Bunu bir daha hissedecek miyim?” sorusu, kaybın ardından duygusal sürekliliğe duyulan özlemi temsil eder. Cevap çoğu zaman “Evet”tir; ancak bu evet, aynı duygunun tekrarı değil, onun yeniden yapılandırılmış hâlidir. İyileşme, duyguların kaybolması değil, onların dönüştürülmüş bir biçimde yeniden hissedilebilmesidir.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ozgunbakis.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.