Psikoonkoloji, en basit tabirle, kanser hastalığının fiziksel olmayan (psikolojik, sosyal ve ruhsal) etkilerini azaltmayı amaçlayan bir disiplindir. Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımına göre sağlık, yalnızca hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, aynı zamanda bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyi olma halidir. Bu bağlamda, psikoonkoloji, kanser tedavisinin ayrılmaz bir parçası olarak konumlanır.
Kanser Hastalığının Psikolojik Boyutları
Kanser tanısının bireyler üzerindeki etkisi yadsınamaz derecede büyüktür. Her birey, kanser hastalığını ve tedavi sürecini farklı bir şekilde algılar ve deneyimler. Kimileri yoğun fiziksel etkilerle mücadele ederken, bazı durumlarda hastalığı yok sayma, inkar etme veya tamamen iyileştiğine inanma gibi savunma mekanizmaları ortaya çıkabilir. Bu gibi durumların hastalığın seyrine olumsuz etkilerini en aza indirmek ve yaşam kalitesini artırmak için, hastalara psikolojik baş etme stratejilerinin öğretilmesi hayati önem taşır.
Psikoonkoloji, kanser tanısı almış hastaların psikolojik iyi oluş halleriyle derinlemesine ilgilenir. Bu disiplinin fikir babası ve gelişimine önemli katkılar sağlayan kişi olarak Prof. Dr. Jimmy Holland kabul edilmektedir.
Temel Yaklaşım ve Adaptasyon
Psikoonkolojik desteğin temelini, kişiye özgü psikolojik destek zihin yapılarının oluşturulması teşkil eder. Bu yaklaşım, sadece bilişsel süreçlerle sınırlı kalmaz; hastanın sosyal yaşamını, dini inançlarını ve değer sistemini yeniden yapılandırarak daha verimli ve işlevsel hale getirmeyi hedefler. Danışanlar, kendilerine fayda sağlamayan duygu ve düşünceleri analiz edip yeniden organize etmeyi öğrenir. Bir başka deyişle, kişi kendi kendini analiz ederek zihinsel yapılanmaya gider ve kanserin zihninde oluşturduğu zorluklarla daha etkili mücadele etme becerisi kazanır.
Psikoonkoloji’nin önemli bir özelliği adaptif (uyarlanabilir) bir yapıda olmasıdır. Uygulanan psikolojik destek ve tavsiyeler, danışanın kanser türüne, evresine ve fiziksel durumuna göre şekillenir. Örneğin, kemikleri etkileyen bir kanser türü söz konusuysa, hastaya yürüyüş gibi fiziksel zorlayıcı aktiviteler yerine sanat terapisi veya iç mekan uğraşları gibi alternatif meşguliyetler önerilebilir.
Sonuç
Psikoonkoloji, kanser tanısı alan kişiye mücadele yöntemlerini öğretmeye odaklanır. Hiçbir şeyin bitmediğini, tıbbi durumların bireylere bir ömür biçemeyeceğini izah ederek umut ve yaşam enerjisini destekler. Hastanın tedaviyi sürdürme motivasyonunu ve yaşam kalitesini doğrudan etkilediği için, modern onkoloji birimlerinin vazgeçilmez ve önemli bir bileşeni olarak konumlanmaktadır.