Sosyal Medyanın Yükselişi Son yıllarda sosyal medya hayatımızın ayrılmaz bir parçası hâline geldi. İnsanlarla iletişim kurmak, bilgiye ulaşmak ve dünyayı daha yakından tanımak açısından adeta bir devrim yarattı. Ancak bu devrimin yalnızca olumlu değil, olumsuz etkileri de var. Özellikle pandemi döneminde artan kullanım, sosyal medyanın ruh sağlığı üzerindeki etkilerini daha görünür kıldı. Olumsuz Etkiler 1. Özünü kıyaslama ve özgüven kaybı Sosyal medyada insanlar hayatlarının en güzel anlarını paylaşır. Bu durum, başkalarıyla sürekli kıyas yapmaya ve “Herkes benden daha mutlu, daha başarılı” düşüncesine yol açabilir. Uzun vadede bu özgüven kaybı ve depresyon belirtileri doğurur. 2. Sosyal baskı ve onay ihtiyacı Beğenilme arzusu, paylaşımların takdir edilme isteği kişinin değerini dış onaylara bağlamasına sebep olur. Bu da bağımlılığı ve hayal kırıklığını artırır. 3. Anksiyete ve FOMO (“Bir şeyleri kaçırma korkusu”) Sosyal medyada sürekli gündemi takip etme isteği, insanda daimi gerginlik yaratır. FOMO sendromu uyku sorunlarına ve psikolojik yorgunluğa yol açabilir. 4. Siber zorbalık ve olumsuz yorumlar Anonimlik, ne yazık ki olumsuz davranışları da artırır. Hakaret, eleştiri ve zorbalık özellikle gençlerde ciddi travmalara sebep olur. 5. Zaman yönetimi sorunları ve bağımlılık Aşırı sosyal medya kullanımı, günlük hayatı ve iş/okul performansını olumsuz etkiler. Gerçek hayattan kopmaya, duygusal yorgunluğa sebep olur. Olumlu Etkiler Sosyal medyanın faydalı yönleri de vardır: Psikolojik destek gruplarına katılım, Motivasyon ve ilham veren içeriklere erişim, Farklı kültürlerle tanışma, Sanat, bilgi ve yaratıcılığı paylaşma imkânı. Bu yönler sosyal medyayı daha değerli kılsa da, fayda sağlayabilmek için dengeli ve bilinçli kullanım şarttır. Son Söz Sosyal medya doğru kullanıldığında hayatımıza değer katabilir. Ama unutmayalım ki ekranlarda gördüğümüz hayat, gerçek hayatın yalnızca küçük bir parçasıdır. Gerçek mutluluk ve kalıcı değerler, ekranın dışında; gerçek hayatta kurduğumuz ilişkilerde gizlidir.