Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Psk.Sabina İsmailova
Köşe Yazarı
Psk.Sabina İsmailova
 

Kaosun İçinde Sükûneti Bulmak

Stresin Yeni Normalimiz Olması Artık hepimiz stresle yaşamayı öğrendik. Günlük hayatın yükü, haberlerin bitmeyen akışı, iş baskısı, sosyal medyanın yorucu hızı ve aile sorumlulukları... Hepsi birleşip insanı bir yarış pistine sokuyor. Bu yarışın ise ne bir başlangıcı ne de bitişi var. Stres geçici bir misafir olmaktan çıkıp kalıcı yol arkadaşına dönüştü. Oysa stres, dozunda kaldığında faydalı. Hedefe odaklanmayı sağlar, enerji verir, itici güç olur. Ama sürekli gerginlik, damardan verilen zehir gibi yavaş yavaş insanı tüketir. Bitmeyen yorgunluk, sinirlilik, uykusuz geceler işte bu yüzden hayatımıza yerleşiyor. Küçük Molaların Büyük Gücü Peki, nasıl ayakta kalıyoruz? İnsan zihni ve bedeni küçük çıkış yolları buluyor. Nefes egzersizleri, kısa yürüyüşler, telefonsuz geçirilen dakikalar, akşam içilen sakinleştirici bir bardak çay... Bunlar küçük görünür ama etkileri büyüktür. Hatta sadece bir dakikalık sessizlik bile bedeni ve ruhu yeniden güçlendirebilir. Psikologlara göre, bu basit ritüeller insana bir tür istikrar duygusu kazandırır. Hayatın kaosu içinde bile birey, kendisini yeniden kontrol altında hisseder. Dinlenmeyi de Yormadan Öğrenmek Ne var ki, dinlenmeyi bile “program” haline getiriyoruz. Meditasyon, spor, verimli sabah rutinleri… Bunlar faydalı olsa da bazen en büyük şifa sadece gözlerini kapatıp derin bir nefes almakta, sessizliği dinlemekte saklıdır. Belki de bu çağın en büyük becerisi tam da budur: Kaosun ortasında sakinliği bulmak. Çünkü bazen bir dakikalık sessizlik, bir ömrün en etkili ilacı olabilir.  
Ekleme Tarihi: 04 Eylül 2025 -Perşembe

Kaosun İçinde Sükûneti Bulmak

Stresin Yeni Normalimiz Olması

Artık hepimiz stresle yaşamayı öğrendik. Günlük hayatın yükü, haberlerin bitmeyen akışı, iş baskısı, sosyal medyanın yorucu hızı ve aile sorumlulukları... Hepsi birleşip insanı bir yarış pistine sokuyor. Bu yarışın ise ne bir başlangıcı ne de bitişi var. Stres geçici bir misafir olmaktan çıkıp kalıcı yol arkadaşına dönüştü.

Oysa stres, dozunda kaldığında faydalı. Hedefe odaklanmayı sağlar, enerji verir, itici güç olur. Ama sürekli gerginlik, damardan verilen zehir gibi yavaş yavaş insanı tüketir. Bitmeyen yorgunluk, sinirlilik, uykusuz geceler işte bu yüzden hayatımıza yerleşiyor.

Küçük Molaların Büyük Gücü

Peki, nasıl ayakta kalıyoruz? İnsan zihni ve bedeni küçük çıkış yolları buluyor. Nefes egzersizleri, kısa yürüyüşler, telefonsuz geçirilen dakikalar, akşam içilen sakinleştirici bir bardak çay... Bunlar küçük görünür ama etkileri büyüktür. Hatta sadece bir dakikalık sessizlik bile bedeni ve ruhu yeniden güçlendirebilir.

Psikologlara göre, bu basit ritüeller insana bir tür istikrar duygusu kazandırır. Hayatın kaosu içinde bile birey, kendisini yeniden kontrol altında hisseder.

Dinlenmeyi de Yormadan Öğrenmek

Ne var ki, dinlenmeyi bile “program” haline getiriyoruz. Meditasyon, spor, verimli sabah rutinleri… Bunlar faydalı olsa da bazen en büyük şifa sadece gözlerini kapatıp derin bir nefes almakta, sessizliği dinlemekte saklıdır.

Belki de bu çağın en büyük becerisi tam da budur: Kaosun ortasında sakinliği bulmak. Çünkü bazen bir dakikalık sessizlik, bir ömrün en etkili ilacı olabilir.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ozgunbakis.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.