Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Psk. Açelya Elçioğlu
Köşe Yazarı
Psk. Açelya Elçioğlu
 

Hepimizin İçindeki Ortak Hafıza: Kollektif Bilinçdışı

Bazı şeyleri hiç kimse öğretmese de biliriz. Mesela küçük bir çocuk hiç görmediği halde neden yılandan ürker? Ya da dünyanın birbirinden uzak kültürlerinde neden hep “tufan” hikâyeleri, “kahraman” destanları çıkar karşımıza? İşte burada Jung’un önemli kavramı devreye giriyor: kollektif bilinçdışı.   Jung der ki: Hepimizin kişisel bilinçdışı var ama bir de ortak bir “hafıza bankamız” var. Tüm insanlığın tarih boyunca biriktirdiği imgeler, semboller ve arketipler bu kasada saklı. Bu yüzden farklı coğrafyalarda, farklı zamanlarda yaşamış insanlar birbirlerini hiç tanımasalar da aynı düşleri, aynı sembolleri üretebiliyorlar.   Birkaç ilginç örnek: • Gölge Arketipi: Hepimizin içinde karanlık, görmek istemediğimiz bir yan var. Masallardaki cadılar, filmlerdeki kötü karakterler, hatta rüyalardaki ürkütücü figürler… Hepsi gölgeyi temsil ediyor. • Büyük Sel/Tufan Hikâyesi: Nuh’un Gemisi sadece Tevrat’ta değil, Mezopotamya mitlerinde, Hindistan’ın kutsal metinlerinde ve Orta Amerika efsanelerinde de var. İnsanlığın ortak bilinçdışından taşan bir imge adeta. • Rüyalardaki Evrensel Semboller: Bir yılanın rüyada belirmesi farklı kültürlerde farklı yorumlansa da, genelde gizem, tehlike, aynı zamanda da dönüşüm anlamını taşır. Kimse bize öğretmez; bu bilgi içimizden gelir. • Anne Figürü: Şefkatli ve koruyucu yanıyla Mary figürü Hristiyanlıkta, Kibele Anadolu mitlerinde, Durga Hinduizm’de karşımıza çıkar. İsimler değişir ama imge hep aynı kalır.   Beni en çok etkileyen tarafı şu: Kolektif bilinçdışı, bize hepimizin aynı hikâyenin kahramanları olduğunu hatırlatıyor. Modern dünyada farklı ülkelerde yaşasak da, farklı dillere konuşsak da, derinlerde aynı korkuları, aynı umutları ve aynı sembolleri taşıyoruz. Yani aslında bir bakıma hepimiz birbirimizin rüyasına misafiriz.
Ekleme Tarihi: 22 Eylül 2025 -Pazartesi

Hepimizin İçindeki Ortak Hafıza: Kollektif Bilinçdışı

Bazı şeyleri hiç kimse öğretmese de biliriz. Mesela küçük bir çocuk hiç görmediği halde neden yılandan ürker? Ya da dünyanın birbirinden uzak kültürlerinde neden hep “tufan” hikâyeleri, “kahraman” destanları çıkar karşımıza? İşte burada Jung’un önemli kavramı devreye giriyor: kollektif bilinçdışı.

 

Jung der ki: Hepimizin kişisel bilinçdışı var ama bir de ortak bir “hafıza bankamız” var. Tüm insanlığın tarih boyunca biriktirdiği imgeler, semboller ve arketipler bu kasada saklı. Bu yüzden farklı coğrafyalarda, farklı zamanlarda yaşamış insanlar birbirlerini hiç tanımasalar da aynı düşleri, aynı sembolleri üretebiliyorlar.

 

Birkaç ilginç örnek:

Gölge Arketipi: Hepimizin içinde karanlık, görmek istemediğimiz bir yan var. Masallardaki cadılar, filmlerdeki kötü karakterler, hatta rüyalardaki ürkütücü figürler… Hepsi gölgeyi temsil ediyor.

Büyük Sel/Tufan Hikâyesi: Nuh’un Gemisi sadece Tevrat’ta değil, Mezopotamya mitlerinde, Hindistan’ın kutsal metinlerinde ve Orta Amerika efsanelerinde de var. İnsanlığın ortak bilinçdışından taşan bir imge adeta.

Rüyalardaki Evrensel Semboller: Bir yılanın rüyada belirmesi farklı kültürlerde farklı yorumlansa da, genelde gizem, tehlike, aynı zamanda da dönüşüm anlamını taşır. Kimse bize öğretmez; bu bilgi içimizden gelir.

Anne Figürü: Şefkatli ve koruyucu yanıyla Mary figürü Hristiyanlıkta, Kibele Anadolu mitlerinde, Durga Hinduizm’de karşımıza çıkar. İsimler değişir ama imge hep aynı kalır.

 

Beni en çok etkileyen tarafı şu: Kolektif bilinçdışı, bize hepimizin aynı hikâyenin kahramanları olduğunu hatırlatıyor. Modern dünyada farklı ülkelerde yaşasak da, farklı dillere konuşsak da, derinlerde aynı korkuları, aynı umutları ve aynı sembolleri taşıyoruz. Yani aslında bir bakıma hepimiz birbirimizin rüyasına misafiriz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ozgunbakis.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.