Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Psk.Sena Doğantekin
Köşe Yazarı
Psk.Sena Doğantekin
 

Kaybolmak da Bir Yoldur

Hayatta her şey planladığımız gibi gitmez. Hepimizin içinde, kontrol etme isteği vardır. Ne zaman, nerede, kiminle olacağımızı; neyi başaracağımızı bilmek isteriz. Fakat hayat, çoğu zaman bizim planlarımızdan çok daha karmaşık, bazen de öğretici bir şekilde ilerler. O yüzden işler yolunda gitmediğinde, çoğu kişi bunu bir kayıp gibi görür. Oysa bazen kaybolmak da bir yoldur. Bir planın bozulması, bazen bizi daha doğru bir yere taşır. Bir işin iptal olması ya da beklenmedik bir olayın yaşanması… Bunların hiçbiri sadece “kötü bir şey” değildir. Çünkü her kırılma anı, kendi içinde bir farkındalık taşır. O anlarda zorlanırız, çünkü bildiğimiz düzen bozulur. Ama tam da o bozulma anında kendimizi yeniden tanıma fırsatı buluruz. İnsanın en çok büyüdüğü yerler, genelde en çok zorlandığı yerlerdir. Zihnimiz hep “neden?” diye sorar: “Neden ben?”, “Neden şimdi?”, “Neden böyle oldu?” Fakat bazen o “neden”in cevabı hemen bulunmaz. Çünkü bazı şeyler yaşanarak anlaşılır. Bir süre sonra geriye dönüp baktığımızda, aslında o karışıklığın bizi bugün olduğumuz kişiye dönüştürdüğünü fark ederiz. Hayatın bize kattığı dersler, çoğu zaman sessizdir. Kimse bizi uyarmadan değişiriz. Bir sabah uyanırız ve artık aynı şekilde düşünmediğimizi fark ederiz. Birine kırıldığımızda, aslında ne kadar hassas olduğumuzu anlarız. Bir şeyi kaybettiğimizde, neye gerçekten değer verdiğimizi fark ederiz. Bu farkındalıklar, çoğu zaman planlı değildir ama çok değerlidir. Yönümüzü şaşırdığımızda, çoğu kişi hemen “geri dönmemiz” gerektiğini düşünür. Oysa bazen yeni bir yön bulmak gerekir. Belki de eskisi artık bize uygun değildir. Hayat, sürekli değişen bir yolculuk gibidir. Biz de bu yolculukta değişiriz. O yüzden aynı kalmaya çalışmak, çoğu zaman kendimizi sınırlamak olur. Kendimize şu soruyu sormak iyi gelir: “Gerçekten neyi kaybettim?” Çoğu zaman cevabı şaşırtıcıdır. Çünkü bazen kaybettiğimizi sandığımız şey, aslında bizi yük eden bir şeydir. Bazen bir kapı kapanır ama o kapı zaten bize ait değildir. Bu yüzden, kaybettiğimizi düşündüğümüz anlarda bile, aslında yeniden şekillenen bir hayatın içindeyizdir. Krizin kelime anlamına bakarsak, tehlike kadar fırsat da barındırır. Bir şeyin sonu gibi görünen her durum, bir başlangıcın habercisidir. Bu yüzden kriz anlarını sadece “zor zamanlar” olarak değil, “yeniden tanımlama” fırsatları olarak görmek gerekir. Çünkü insan, en çok o anlarda kim olduğunu yeniden hatırlar. Bazen yönümüzü bulmak için kaybolmamız gerekir. Çünkü kaybolmak, sadece bir son değil, aynı zamanda bir davettir: Kendimize dönme daveti. Sessizleştiğimizde, iç sesimizi daha net duyarız. Belki o ses uzun zamandır susturulmuştur ama hâlâ oradadır. Hiçbir şey planladığımız gibi gitmese bile, bu dünyanın sonu değildir. Belki de tam tersi, hayatın bize yeni bir şey göstermek için çizdiği yeni bir rotadır. Önemli olan, o rotaya direnmeden, sabırla ve farkındalıkla ilerleyebilmektir. Çünkü bazen kaybolduğumuz yer, en çok kendimizi bulduğumuz yerdir.
Ekleme Tarihi: 11 Ekim 2025 -Cumartesi

Kaybolmak da Bir Yoldur

Hayatta her şey planladığımız gibi gitmez. Hepimizin içinde, kontrol etme isteği vardır. Ne zaman, nerede, kiminle olacağımızı; neyi başaracağımızı bilmek isteriz. Fakat hayat, çoğu zaman bizim planlarımızdan çok daha karmaşık, bazen de öğretici bir şekilde ilerler.

O yüzden işler yolunda gitmediğinde, çoğu kişi bunu bir kayıp gibi görür. Oysa bazen kaybolmak da bir yoldur.

Bir planın bozulması, bazen bizi daha doğru bir yere taşır. Bir işin iptal olması ya da beklenmedik bir olayın yaşanması… Bunların hiçbiri sadece “kötü bir şey” değildir. Çünkü her kırılma anı, kendi içinde bir farkındalık taşır.

O anlarda zorlanırız, çünkü bildiğimiz düzen bozulur. Ama tam da o bozulma anında kendimizi yeniden tanıma fırsatı buluruz.

İnsanın en çok büyüdüğü yerler, genelde en çok zorlandığı yerlerdir. Zihnimiz hep “neden?” diye sorar: “Neden ben?”, “Neden şimdi?”, “Neden böyle oldu?” Fakat bazen o “neden”in cevabı hemen bulunmaz. Çünkü bazı şeyler yaşanarak anlaşılır.

Bir süre sonra geriye dönüp baktığımızda, aslında o karışıklığın bizi bugün olduğumuz kişiye dönüştürdüğünü fark ederiz.

Hayatın bize kattığı dersler, çoğu zaman sessizdir. Kimse bizi uyarmadan değişiriz. Bir sabah uyanırız ve artık aynı şekilde düşünmediğimizi fark ederiz. Birine kırıldığımızda, aslında ne kadar hassas olduğumuzu anlarız. Bir şeyi kaybettiğimizde, neye gerçekten değer verdiğimizi fark ederiz.

Bu farkındalıklar, çoğu zaman planlı değildir ama çok değerlidir.

Yönümüzü şaşırdığımızda, çoğu kişi hemen “geri dönmemiz” gerektiğini düşünür. Oysa bazen yeni bir yön bulmak gerekir. Belki de eskisi artık bize uygun değildir. Hayat, sürekli değişen bir yolculuk gibidir. Biz de bu yolculukta değişiriz.

O yüzden aynı kalmaya çalışmak, çoğu zaman kendimizi sınırlamak olur.

Kendimize şu soruyu sormak iyi gelir: “Gerçekten neyi kaybettim?” Çoğu zaman cevabı şaşırtıcıdır. Çünkü bazen kaybettiğimizi sandığımız şey, aslında bizi yük eden bir şeydir. Bazen bir kapı kapanır ama o kapı zaten bize ait değildir.

Bu yüzden, kaybettiğimizi düşündüğümüz anlarda bile, aslında yeniden şekillenen bir hayatın içindeyizdir.

Krizin kelime anlamına bakarsak, tehlike kadar fırsat da barındırır. Bir şeyin sonu gibi görünen her durum, bir başlangıcın habercisidir. Bu yüzden kriz anlarını sadece “zor zamanlar” olarak değil, “yeniden tanımlama” fırsatları olarak görmek gerekir.

Çünkü insan, en çok o anlarda kim olduğunu yeniden hatırlar.

Bazen yönümüzü bulmak için kaybolmamız gerekir. Çünkü kaybolmak, sadece bir son değil, aynı zamanda bir davettir: Kendimize dönme daveti. Sessizleştiğimizde, iç sesimizi daha net duyarız. Belki o ses uzun zamandır susturulmuştur ama hâlâ oradadır.

Hiçbir şey planladığımız gibi gitmese bile, bu dünyanın sonu değildir. Belki de tam tersi, hayatın bize yeni bir şey göstermek için çizdiği yeni bir rotadır.

Önemli olan, o rotaya direnmeden, sabırla ve farkındalıkla ilerleyebilmektir. Çünkü bazen kaybolduğumuz yer, en çok kendimizi bulduğumuz yerdir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ozgunbakis.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Deniz
(10.10.2025 13:21 - #187)
Çok haklısınız ,teşekkür ederim ☺️
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ozgunbakis.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.