Gündelik hayatta “depresyon” kelimesini sıkça duyuyoruz. Çoğu zaman bir arkadaşımız biraz üzgün olduğunda, ya da işler yolunda gitmediğinde “depresyondayım” denir. Oysa depresyon, sıradan bir üzüntü hali değil; biyolojik, psikolojik ve sosyal yönleri olan ciddi bir ruhsal rahatsızlıktır. Yanlış algılar, bu sorunu yaşayan kişilerin anlaşılmasını zorlaştırdığı gibi tedaviye giden yolu da kapatabilir.
Gözyaşlarıyla Sınırlı Değil
Toplumda en yaygın yanlış inanışlardan biri, depresyondaki kişinin sürekli ağladığı düşüncesidir. Oysa depresyon bazen hiç gözyaşıyla kendini göstermez. Kimi insanlarda boşluk duygusu, zevk alamama ve isteksizlik gibi sessiz belirtiler öne çıkar. Dışarıdan bakıldığında “gayet normal” görünen birinin içinde büyük bir mücadele veriyor olması şaşırtıcı değildir.
Güçlü İnsanlar da Depresyona Girebilir
Bir başka yanlış düşünce, güçlü insanların depresyona girmeyeceği inancıdır. Unutulmamalıdır ki uygun koşullar oluştuğunda herkes depresyon yaşayabilir. Depresyon kişisel bir zayıflık değil, insan olmanın bir gerçeğidir. Biyolojik yatkınlık, kayıplar ya da yoğun stresli yaşam olayları birleştiğinde en dirençli görünen bireyler bile bu sürece girebilir. Güç, depresyonu yaşamamakla değil, gerektiğinde yardım aramayı bilmekle ilgilidir.
“Biraz Gez, Geçer” Demek Yeterli Değil
Çevremizde sıkça duyduğumuz sözlerden biri şudur: “Biraz gez, kafanı dağıt, geçer.” Evet, sosyal destek önemlidir ama depresyon bir moral bozukluğu değildir. Tedavi gerektiren bir hastalıktır. Sadece “oyalanmak” çözüm getirmez; aksine kişinin yaşadığı durumu küçümseyebilir ve onu daha da yalnız hissettirebilir.
İlaç Tedavisi Hakkında Yanlışlar
“Antidepresan bağımlılık yapar” inanışı toplumda yaygındır. Oysa uzman kontrolünde, doğru ilaç ve doğru dozla kullanılan antidepresanlar bağımlılık yapmaz. Nasıl ki şeker hastalığında insülin tedavinin bir parçasıdır, depresyonda da ilaç gerektiğinde iyileşmenin önemli bir adımı olabilir.
Depresyon, utanılacak bir şey değildir. Tıpkı diğer sağlık sorunları gibi tedavi edilebilir. Ancak doğru bilgiye sahip olmak, bu tedavi sürecinin en önemli başlangıcıdır. Yanlış inanışları geride bırakıp gerçeği görmek, depresyon yaşayan kişilere destek olmanın ve toplumsal ruh sağlığımızı güçlendirmenin en etkili yoludur.