

Günümüzde psikolojik danışma ve terapi, yalnızca ruhsal bir rahatsızlık yaşayan kişilere yönelik bir hizmet olmaktan çok daha fazlasını ifade etmektedir. Ne yazık ki toplumda hâlâ psikolojik danışma/ terapi almanın "hasta" olmakla ya da "zayıflık" olduğu gibi yanlış yanılgılar vardır. Oysa psikolojik destek almak, kişinin kendisini tanıma ve yaşam kalitesini artırma sürecinde son derece değerli bir adımdır.
Psikolojik Danışma: Sadece ‘Sorunu Olanlar’ için DEĞİL !
Psikolojik Danışma;
-
- Kendini daha iyi tanımak isteyen,
-
- Karar alma süreçlerinde zorlanan,
-
- Kaygı, depresyon vb. belirtileri olan,
-
- Özlük sorunları yaşayan (öz-şefkat, özgüven vb.)
Kısacası; Psikolojik danışma, akademik, sosyal ve duygusal alanlarda yön arayan, sorun yaşayan herkesin başvurabileceği bir süreçtir. Psikolojik danışma/ terapi , yalnızca "sorun yaşayanlara" değil, hayatını daha dengeli, anlamlı ve huzurlu sürdürmek isteyen herkese açıktır.
Terapi Almak Acizlik midir?
Hayır. Terapi almak acizlik değil, aksine cesaretin, özsaygının ve farkındalığın bir göstergesidir. İnsan, beden sağlığında doktora gitmeyi doğal karşıladığı gibi, ruhsal ihtiyaçlarında da destek almaktan çekinmemelidir. Çünkü psikolojik danışma, kişinin kendi yaşamına sahip çıkmasıdır.
Terapi süreci, kişinin güçlü ve zayıf yönlerini fark etmesine, duygularını sağlıklı bir şekilde ifade edebilmesine ve yaşamındaki zorluklarla baş etme becerilerini geliştirmesine yardımcı olur. Bu da acizlik değil, güçlenme anlamına gelir.
UNUTMAYIN UNUTTURMAYIN !!!
DANIŞMA/ TERAPİ ALMAK BİR ZAYIFLIK/ACİZLİK GÖSTERGESİ DEĞİL BİR CESARET VE FARKINDALIK GÖSTERGESİDİR.
2/2
Sonuç olarak, terapi almak herkes için mümkündür ve sağlıklı bir yaşamın önemli bir parçasıdır. Unutmayalım ki psikolojik destek, bir "lüks" değil, yaşam kalitesini yükselten bir ihtiyaçtır.