Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Psk.Dan.Gizem Aksümer
Köşe Yazarı
Psk.Dan.Gizem Aksümer
 

Karakterle Psikoloji: Kızılcık Şerbeti’nin Firaz’ı

Merhabalar sevgili okurlarım, Bu hafta köşemde ele almak istediğim karakter, diziye geldiği günden beri bizi hem ağlatan hem güldüren Kızılcık Şerbeti’nin olmazsa olmazı Firaz. İlk başta “uçuk” bulduğumuz ama sonrasında duruşuyla gönlümüzde taht kuran bu karakteri psikolojik açıdan birlikte inceleyelim. Firaz’ın Yolculuğu Firaz, hayatta belirgin bir amacı olmayan, sorumsuz ve çarpık ilişkilerle tanıdığımız bir karakter olarak karşımıza çıktı. Onun bu davranışlarının temelinde ise annesiyle olan ilişkisi yatıyor. Annesi Asude Hanım’ın sürekli eleştiren, küçümseyen tavrı –“Sen ne işe yararsın, hiçbir şeyi başaramazsın” sözleri– Firaz’ın kişiliğinde derin izler bırakmış. Ne zaman ki annesinden gelen finansal destek kesildi, işte o zaman Firaz kendi ayakları üzerinde durma yolculuğuna başladı. Bağlanma Stili ve Şemalar Bowlby’nin bağlanma kuramı açısından bakarsak, Firaz’ın kaygılı bağlanma stili geliştirdiğini söyleyebiliriz. Çünkü annesinin mesafeli ve aşırı eleştirel tavrı, onda sürekli onay arama, yetememe ve terk edilme kaygısı yaratmış olabilir. Şema terapi perspektifinde ise annesinin “işe yaramazsın” söylemleri, Firaz’da “değerli değilim” algısı ve yetersizlik şeması doğurmuş. Onun eğlence, alkol ve kısa süreli ilişkilerle dolu hayatı da bu duygudan bir kaçış gibi okunabilir. Nursema ile Değişim Nursema’nın hayatına girmesi ise Firaz için bir kırılma noktası. Çünkü Nursema, onda “sevilmeye değerim” düşüncesini uyandırdı. Annesinden göremediği sevgiyi onda buldu. İlginç olan, Nursema ile annesi arasında bazı çağrışımlar olması. İşte bu bağ, Firaz’ın kendisiyle yüzleşip gerçek kimliğini keşfetmesine zemin hazırladı. Nursema ile beraber adeta yeniden doğan Firaz, kendi kimliğini inşa etmeye başladı. Bu süreçte aşkına sahip çıkarak da gönüllerde taht kurdu. Firaz’ın hikâyesi bize bir kez daha gösteriyor ki çocukluk deneyimleri ve bağlanma biçimlerimiz, yetişkin hayatımızı derinden etkiliyor. Firaz gibi “sonradan düzelmek” mümkün mü bilinmez; ama geçmişimizi anlamadan geleceğimizi şekillendiremeyiz. Bir dahaki köşemde buluşmak üzere sevgili okurlarım. Psikolojik Danışman Gizem Aksümer  
Ekleme Tarihi: 26 Eylül 2025 -Cuma

Karakterle Psikoloji: Kızılcık Şerbeti’nin Firaz’ı

Merhabalar sevgili okurlarım,

Bu hafta köşemde ele almak istediğim karakter, diziye geldiği günden beri bizi hem ağlatan hem güldüren Kızılcık Şerbeti’nin olmazsa olmazı Firaz. İlk başta “uçuk” bulduğumuz ama sonrasında duruşuyla gönlümüzde taht kuran bu karakteri psikolojik açıdan birlikte inceleyelim.

Firaz’ın Yolculuğu

Firaz, hayatta belirgin bir amacı olmayan, sorumsuz ve çarpık ilişkilerle tanıdığımız bir karakter olarak karşımıza çıktı. Onun bu davranışlarının temelinde ise annesiyle olan ilişkisi yatıyor. Annesi Asude Hanım’ın sürekli eleştiren, küçümseyen tavrı –“Sen ne işe yararsın, hiçbir şeyi başaramazsın” sözleri– Firaz’ın kişiliğinde derin izler bırakmış.

Ne zaman ki annesinden gelen finansal destek kesildi, işte o zaman Firaz kendi ayakları üzerinde durma yolculuğuna başladı.

Bağlanma Stili ve Şemalar

Bowlby’nin bağlanma kuramı açısından bakarsak, Firaz’ın kaygılı bağlanma stili geliştirdiğini söyleyebiliriz. Çünkü annesinin mesafeli ve aşırı eleştirel tavrı, onda sürekli onay arama, yetememe ve terk edilme kaygısı yaratmış olabilir.

Şema terapi perspektifinde ise annesinin “işe yaramazsın” söylemleri, Firaz’da “değerli değilim” algısı ve yetersizlik şeması doğurmuş. Onun eğlence, alkol ve kısa süreli ilişkilerle dolu hayatı da bu duygudan bir kaçış gibi okunabilir.

Nursema ile Değişim

Nursema’nın hayatına girmesi ise Firaz için bir kırılma noktası. Çünkü Nursema, onda “sevilmeye değerim” düşüncesini uyandırdı. Annesinden göremediği sevgiyi onda buldu. İlginç olan, Nursema ile annesi arasında bazı çağrışımlar olması. İşte bu bağ, Firaz’ın kendisiyle yüzleşip gerçek kimliğini keşfetmesine zemin hazırladı.

Nursema ile beraber adeta yeniden doğan Firaz, kendi kimliğini inşa etmeye başladı. Bu süreçte aşkına sahip çıkarak da gönüllerde taht kurdu.

Firaz’ın hikâyesi bize bir kez daha gösteriyor ki çocukluk deneyimleri ve bağlanma biçimlerimiz, yetişkin hayatımızı derinden etkiliyor. Firaz gibi “sonradan düzelmek” mümkün mü bilinmez; ama geçmişimizi anlamadan geleceğimizi şekillendiremeyiz.

Bir dahaki köşemde buluşmak üzere sevgili okurlarım.

Psikolojik Danışman Gizem Aksümer

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ozgunbakis.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.