Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Öğr.Psk.Hayrunnisa Erdoğan
Köşe Yazarı
Öğr.Psk.Hayrunnisa Erdoğan
 

Mutluluk Baskısı: Hep İyi Hissetmek Zorunda mıyız?

  “Nasılsın?” Sorusunun Tek Cevabı: “İyiyim” Günlük hayatımızda çevremizden sık sık “Nasılsın?” sorusunu duyarız. Fakat çoğu zaman, bu soruya beklenen tek bir yanıt vardır: “İyiyim.” Oysa kimse her an iyi hissedemez. İnsan olmanın doğal bir parçası; üzüntü, öfke, umutsuzluk gibi duyguları da yaşamaktır. Toplumun Dayattığı Sürekli Pozitiflik Zamanla toplumda hep güçlü ve neşeli görünme baskısı arttı. Bu durum, bireyin kendi olumsuz duygularını bastırmasına yol açıyor. Sosyal medyada “hep mutlu” görünen hayatlarla kıyaslandığında ise, kişi kendi en insani hislerini yaşarken bile başarısızlık duygusuna kapılabiliyor. Böylece mutluluk tek hedef haline geliyor, diğer tüm duygular görmezden geliniyor. Bastırılan Duyguların Bedeli Her zaman mutlu görünmeye çalışmak, aslında yaşam kalitesini düşürüyor. Çünkü bastırılan duygular geri dönüp daha yoğun bir şekilde kişiyi etkiliyor. Bu da yalnızca ruh sağlığını değil, bedeni de tehdit ediyor: stres, kaygı, depresyon, kas gerginliği, ağrılar, mide ve sindirim problemleri… Sağlıklı Olan: Tüm Duygulara Yer Açmak Gerçek şu ki; mutluluk kadar mutsuzluk da normaldir. İnsan bazen düşer, bazen kalkar. Önemli olan, her duyguyu kabul edebilmek ve “her zaman mutlu olmalıyım” baskısından kurtulmaktır. Çünkü unutulmamalıdır ki; her şeyin fazlası zararlıdır. Özgürlüğün Asıl Adresi Hayat, yalnızca tek bir duygudan ibaret değildir. Tüm duygular bir arada yaşandığında anlam kazanır. Belki de en büyük özgürlük, “hep mutlu görünme baskısını” bırakıp kendimize şunu diyebilmektir: “Her duygumla en iyisiyim ve hiçbir zaman eksik değilim.”
Ekleme Tarihi: 16 Eylül 2025 -Salı

Mutluluk Baskısı: Hep İyi Hissetmek Zorunda mıyız?

 

“Nasılsın?” Sorusunun Tek Cevabı: “İyiyim”

Günlük hayatımızda çevremizden sık sık “Nasılsın?” sorusunu duyarız. Fakat çoğu zaman, bu soruya beklenen tek bir yanıt vardır: “İyiyim.” Oysa kimse her an iyi hissedemez. İnsan olmanın doğal bir parçası; üzüntü, öfke, umutsuzluk gibi duyguları da yaşamaktır.

Toplumun Dayattığı Sürekli Pozitiflik

Zamanla toplumda hep güçlü ve neşeli görünme baskısı arttı. Bu durum, bireyin kendi olumsuz duygularını bastırmasına yol açıyor. Sosyal medyada “hep mutlu” görünen hayatlarla kıyaslandığında ise, kişi kendi en insani hislerini yaşarken bile başarısızlık duygusuna kapılabiliyor. Böylece mutluluk tek hedef haline geliyor, diğer tüm duygular görmezden geliniyor.

Bastırılan Duyguların Bedeli

Her zaman mutlu görünmeye çalışmak, aslında yaşam kalitesini düşürüyor. Çünkü bastırılan duygular geri dönüp daha yoğun bir şekilde kişiyi etkiliyor. Bu da yalnızca ruh sağlığını değil, bedeni de tehdit ediyor: stres, kaygı, depresyon, kas gerginliği, ağrılar, mide ve sindirim problemleri…

Sağlıklı Olan: Tüm Duygulara Yer Açmak

Gerçek şu ki; mutluluk kadar mutsuzluk da normaldir. İnsan bazen düşer, bazen kalkar. Önemli olan, her duyguyu kabul edebilmek ve “her zaman mutlu olmalıyım” baskısından kurtulmaktır. Çünkü unutulmamalıdır ki; her şeyin fazlası zararlıdır.

Özgürlüğün Asıl Adresi

Hayat, yalnızca tek bir duygudan ibaret değildir. Tüm duygular bir arada yaşandığında anlam kazanır. Belki de en büyük özgürlük, “hep mutlu görünme baskısını” bırakıp kendimize şunu diyebilmektir:
“Her duygumla en iyisiyim ve hiçbir zaman eksik değilim.”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ozgunbakis.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.