“Bilge’nin Dijital Dünyası” Üzerine

Spot: Dijital dünyayı çocukların gözünden anlamak, kitabın ilham kaynağı oldu.
Soru: “Bilge’nin Dijital Dünyası” fikri size nasıl geldi? Bu kitabı yazma sürecinizin arka planını paylaşabilir misiniz?
Cevap: Eğitimci olarak uzun yıllardır öğrencilerimin dijital dünyayla olan ilişkilerini gözlemliyorum. Çocukların büyük bir merakla teknolojiye yöneldiklerini ama aynı zamanda bu dünyanın riskleriyle de karşı karşıya kaldıklarını görüyorum. Bilge’nin Dijital Dünyası fikri de tam olarak bu noktada doğdu. Onlara sadece bilgi vermek değil; aynı zamanda güvenli, bilinçli ve yaratıcı bir dijital yolculuk sunmak istedim. Yazma sürecinde çocukların günlük yaşamlarına en yakın temaları seçmeye ve onları sıkmadan, eğlenceli bir dil kullanmaya özen gösterdim.

Spot: 6-8 yaş arası, dijital merakın ve öğrenme heyecanının zirvede olduğu dönem.
Soru: Kitabı özellikle 6-8 yaş grubu için mi yazdınız? Bu yaş grubunu seçmenizin özel bir nedeni var mı?
Cevap: Evet, kitabı özellikle 6-8 yaş grubu için tasarladım. Çünkü bu yaş aralığı, hem okuma becerilerinin geliştiği hem de teknolojiye ilgilerinin hızla arttığı bir dönem. Onlara erken yaşta dijital dünyayı doğru tanıtmanın, ilerleyen yıllarda çok daha bilinçli bireyler olmalarına katkı sağlayacağına inanıyorum.

Spot: Karmaşık kavramlar, çocukların günlük yaşamına dokunan örneklerle anlatıldı.
Soru: Kitapta yapay zekâ ve dijital okuryazarlık konularını işliyorsunuz. Bu kavramları çocuklara aktarırken nelere dikkat ettiniz?
Cevap: Önceliğim kavramları basit, somut ve günlük yaşamla bağlantılı hâle getirmekti. Çocuklara yapay zekâyı teknik terimlerle değil, onların oyun dünyasına ve hayallerine dokunan örneklerle anlattım. Ayrıca soyut kavramları hikâye karakterleri üzerinden somutlaştırarak hem eğlenceli hem de öğretici bir anlatım benimsedim.

Spot: Bilge’nin maceraları, çocukların hayal gücünü teknolojiyle harmanlamayı amaçlıyor.
Soru: Kitapta yer alan hikâyelerden birini örnekleyebilir misiniz? Bu hikâyelerin çocukların hayal gücüne nasıl katkı sağlamasını hedeflediniz?
Cevap: Kitapta “Bilge ile Yapay Zekâ Arkadaşı” adında bir hikâye var. Bu hikâyede Bilge, yapay zekâ ile sohbet ediyor ve ona doğru sorular sorarak yeni şeyler öğreniyor. Çocukların teknolojiyi sadece tüketen değil, aynı zamanda soran, düşünen ve üreten bireyler olmasını hedefledim. Böylece hayal güçlerini teknolojiyle harmanlamayı öğreniyorlar.

Spot: Artık dijital okuryazarlık, temel bir yaşam becerisi.
Soru: Sizce günümüzde çocukların dijital okuryazarlık becerilerini geliştirmeleri neden bu kadar önemli?
Cevap: Dijital okuryazarlık artık sadece bir bilgi değil, temel bir yaşam becerisi. Çocuklar teknolojiyle her gün karşılaşıyor; eğer bu beceriyi kazanmazlarsa yanlış yönlendirilme, bilgi kirliliği veya güvensiz ortamlara maruz kalma riskiyle karşı karşıya kalıyorlar. Doğru dijital okuryazarlık eğitimi, onların bilinçli bireyler olarak büyümelerini sağlıyor.

Spot: Soyut kavramları çocukların dünyasına yakınlaştırmak kolay olmadı.
Soru: Yapay zekâ kavramını çocuklara anlatırken hangi zorluklarla karşılaştınız?
Cevap: En büyük zorluk, yapay zekânın soyut bir kavram olmasıydı. Çocukların anlayabileceği dilde sadeleştirmek ve onlara yakınlaştırmak gerekiyordu. Bunun için onların günlük yaşamından örnekler kullandım: “Bir uygulamanın bize film önermesi” veya “sesli asistanın cevap vermesi” gibi.

Spot: Bilgiyi bilmek yetmez; uygulamak ve doğru seçim yapmak gerekir.
Soru: Dijital okuryazarlık sadece bilgi vermek mi yoksa bir beceri mi? Çocuklar bu beceriyi nasıl kazanabilir?
Cevap: Kesinlikle bir beceri. Yalnızca kavramları bilmek yetmez; bunları uygulayabilmek, doğru seçimler yapabilmek ve güvenli kalabilmek de gerekir. Çocuklar bu beceriyi, kitaplardan öğrendiklerini günlük yaşamlarında deneyerek, oyunlar ve etkinliklerle pekiştirerek kazanabilir.

Spot: Hem çocuklar hem de ebeveynler için rehber bir kaynak.
Soru: Kitabınızın çocuklar ve ebeveynler üzerinde ne tür bir etkisi olmasını bekliyorsunuz?
Cevap: Çocuklarda merak uyandırmasını, teknolojiyi daha bilinçli ve güvenli kullanmalarına yardımcı olmasını hedefliyorum. Ebeveynler içinse çocuklarıyla dijital dünya üzerine sohbet başlatabilecekleri, ortak bir dil kurabilecekleri bir kaynak olmasını arzuluyorum.

Spot: Dijital öğrenme artık sadece kitapla sınırlı değil.
Soru: Gelecekte çocuklara yönelik başka dijital eğitim projeleri veya kitaplar planlıyor musunuz?
Cevap: Evet, planlarım var. Özellikle dijital oyunlar, yapay zekâ destekli eğitim araçları ve çocuklara yönelik interaktif kitap projeleri üzerinde çalışmak istiyorum. Çünkü çocukların öğrenme süreçleri artık yalnızca kitapla sınırlı değil; çoklu ortamları bir arada kullanmayı gerektiriyor.

Spot: Çocukları keşfetmeye yönlendirin, yasaklamak yerine rehber olun.
Soru: Dijital dünyada çocukların güvenliği ve bilinçli kullanımını teşvik etmek için ebeveynlere önerileriniz nelerdir?
Cevap: Öncelikle çocukları yalnız bırakmadan, birlikte keşfetmelerini sağlamak çok önemli. Yasaklamaktan ziyade yönlendirmek, onlara güvenli siteleri ve uygulamaları göstermek etkili oluyor. Ayrıca aile içinde dijital dünyaya dair açık bir iletişim dili kurmak, çocukların karşılaştıkları sorunları rahatça paylaşmalarına imkân tanıyor.